Merhabalar,
Bilindiği üzere geçen haftalarda 97 model bir guzuya sahip oldum, sonunda, şükür ki... Konusu da burada merak edenler için:
Cemşid
Ayrıca daha önce GE kasaların hatchback ve sedanları arasındaki bazı farklardan bahsetmiştik, onun konusu da burada:
Mazda 626 GE (1991-97) Çeşitli Farklılıklar
Aracımı kısa bir zaman önce almama rağmen daha önce @baykalbilgin 'in 97 aracını da yakından incelemiştim. E iki seneye yakın da 94 model bir guzu kullanınca ve sök-tak işlerini de ziyadesiyle yapınca bu iki versiyon arasındaki farklılıklar da hemen fark ediliyor haliyle. Karşılaştırmamı iki versiyonun da sedan kasaları üzerinden yapacağım. Hatchback'lerde yine farklılıklar görülebilir. Tabi burada çok fazla teknik detaya girmeden bizi ilgilendiren farklılıklardan "bir kullanıcı olarak kendi yorumuma dayanarak" bahsedeceğim. GE kasalarla ilgili teknik bilgiler için de yine kendi çabalarımızla forumcanak oluşturduğumuz şu konuyu inceleyebilirsiniz:
Mazda 626 (1991-1997) Teknik ve Donanım Özellikleri
92-97 yılları arasındaki 626 ile 96-97 arasındaki 626'lar arasında dış tasarım olarak (sunroof hariç) farklılıklar yok denecek kadar az. Tabi burada 96-97 derken hemen hatırlatayım, her 96-97 model 626'larda hava yastığı ve sunroof gibi donanımlar mevcut olmuyor. Bu noktada bayide bekletilmiş araçların sonraki yıllarda piyasaya çıktığını düşünebiliriz. Yine yurt dışından gelip de sunroof, hava yastığı ve hatta cruise control sistemleri olup da 92-95 model olanları da es geçiyoruz. Bizim bahsedeceğimiz direk olarak bayi girişli 92-95 ve makyajlanmış 96-97 olanlardır. Sonradan kafanız karışmasın...
Neyse, konuyu fazla dağıtmadan iki araç hakkındaki gözlemlediğim farklılıklardan bahsedeyim. Hayal kırıklığı olarak görmeyin ama kim ne derse desin yine söylüyorum "ne varsa eskilerde var!" diye klişe cümlemi tekrar edeceğim. Çünkü hem göze hitap açısından hem de mühendislerin düşündüğü incelikler açısından 92-95'ler daha tatmin edici. İlk aracımı aldığımda özellikle ince düşünülmüş ve her parçası tüm olasılıklar düşünülerek montaj edilmiş 626'lara bir kez daha hayran kalmıştım. Bunların çoğu 96-97'lerde de var tabi ama bazı eksiklikler de yok değil...
Dış tasarım:
Az önce de belirttiğim gibi dışarıdan bakıldığında ilk fark yaratan şey elektrikli sunroofumuz. Belki de "D" sınıfı bir araç için çok geç kalınmış bir özellik olarak bu kasanın son yıllarında eklenmiş. Sonraki GF kasaların sedanlarında tekrardan kaldırılmış olsa da bu gibi durumların Türkiye pazarlamasına özgü olduğunu düşünerekten Mazda mühendislerine kızamıyorum.
Bunun yanında olmayan sis farlarının tampondaki yerine takılan kapaklar 96-97'lerde siyah ızgaralı bir parçadan oluşuyor. Neden siyah ben de bilmiyorum...
Arkaya geçtiğimizde bagaj kapağını dışarıdan açmak için eklenen bir tuş var. Bu her ne kadar güzel bir özellik olarak düşünülse de bununla birlikte içeriden bagajı açan kol iptal edilmiş. Buradaki en büyük etken tahmin ettiğim üzere 96-97 sedan'larda hatchback sistemleri kullanılmış olması, 92-95 hatchback'lerde de olmadığı gibi 96-97 sedanlarda içeriden bagaj açma olayı kaldırılmış özetle.
Yine hatchback'lerde olup da 92-95 yıllarındaki sedanlarda olmayan (yeri olup da kendisi ve tuşu olmayan) arka sis farı konsoldaki tuşu ile birlikte aktif olarak eklenmiş. Sis lambası sol arka tarafta tek olarak yanmasına rağmen yine sağ taraftaki kısım boş bırakılmış.
Küçük de olsa hoş bir detaydan bahsedeyim. 92-95 yıllarındaki sedanlarda arka tekerlek önündeki kapı ile birleşen yerde küçük bir siyah parça mevcut iken, 96-97'lerle birlikte yine hatchback'lerde kullanılan uzun parçaya geçilmiş. Bu parça benim bordo guzumda yoktu diye hatta çıkmacılardan bulmuştum. Seviyorum böyle detayları...
Bir de yan aynalar ile ilgili bir farklılık var ama ona aşağıdaki konu başlığı altında değineceğim.
İç tasarım:
Gelelim en çok gördüğümüz ve bütünleştiğimiz yer olan aracın iç kısmına: 92-95 yıllarında "gri" ve "krem" seçenekleriyle satışa sunulan göğüslük kısmı, bu versiyonlarda tek tip "siyah" renk olarak üretilmiş. İyi bakılmadığında kronik denilebilecek göğüslük çatlaması problemi kısmen daha sert bir yapıdaki malzeme ile giderilmiş sanırım. Yani umarım öyledir...
Yine buraya uygun olması için A ve B sütunlarının iç kısmındaki plastik parçalar, kapı içindeki açma kolları ve kolçakları, emniyet kemerleri vs. siyah renkte. C sütunundaki parçalarda ise nedense krem rengi kullanılmış. Rengi biraz uyumsuz olsa da bu parçanın döşemesi kadifemsi bir yapıya sahip olduğundan güzel bir hava katmış. Keşke diğer sütunlara da bunu kullansalarmış diyorum...
Direksiyon ve göğüslük kısmı daha önce de dediğimiz gibi hava yastıklarının eklenmesiyle büyük değişikliklere uğramış. Direksiyon simidine yine dört kolla bağlı airbag'li göbek kısmının kenarlarına iliştirilen iki adet tuşa korna sistemi bağlanmış. İlk başta alışmak zor oldu kendi adıma...
Yolcu hava yastığı eklendiği için 92-95'lerde ortada duran dijital saatimiz gösterge ekranının yanına iliştirilmiş ve haliyle göstergenin de şekli değiştirilmiş. Genel anlamda bu değişiklikler rahatsız edici nitelikte değil. Ama sonradan çıkma parça ararken bu versiyonların çok daha az olmasından dolayı sıkıntı yaşayabiliriz.
Göstergedeki ikaz lambaları 92 sedan ve 92-95 hatchback'lerde olduğu gibi altında açıklaması olmadan sadece simgesel olarak yanmakta. 92-95'lerde bulunan ve fren lambalarındaki bozukluğu bildiren "rear" lambası yenilerde yok. El freni ikaz ışı "P" şeklinde ve "uzun far" ikaz ışığının yanında. Gösterge demişken başka bir şekilde öğrendiğim bilgiyi de buraya sıkıştırayım: Otomatik vitesli 92-95 model kasalarda vites göstergesi bulunmakta. Hangi viteste olduğunuzu gösteren bu ışıklar 96-97'de kaldırılmış.
96-97'lerde siyah renk ile kaplı aracın bu kısmı daha "modern" bir yapı kazandırırken 92-95'lerde mevcut olan renkler ve dizayn daha "klasik" havayı estirmekte. Burada zevk meselesi tercih konusu tabi ama ben bu araçlarda klasik görüntüyü daha çok seviyorum açıkçası...
96-97'lerdeki diğer en büyük eksiklik orta havalandırma peteklerinin salınım özelliği olan "swing" olayının kaldırılmış olması. Yine hatchback'ler ile ortak sistemin bir neticesi olduğunu düşünüyorum.
Klima kontrol panelindeki tuşların çalışma prensipleri değiştirilmiş. 92-95 yıllarındaki tuşlara bastığımızda "tık tık" diye ses geliyordu ve tuş içeri basık duruyordu. Yeni versiyon ile tuşlar dokunmatik bir hal almış ve önceden "içeriden" ve "dışarıdan" havalandırma tuşları ayrı ayrıyken yeni tasarımla teke indirilmiş. Swing özelliği kaldırıldığı için de haliyle tuşu da kaldırılmış. Sağa sola doğru yönlendirdiğimiz klima derecesi ayarı ve fan yüksekliği ayarı tuşu üstündeki aydınlatma kaldırılmış.
Yine en büyük hayal kırıklığı yaşadığım şey torpido gözü aydınlatmasının kaldırılmış olması. Bazen yeni model teneke araba üreticilerini "torpido aydınlatmasını kullanıcıya çok gören zihniyet" diye iğnelerdim, başıma geldi. Yani böyle bir maliyetsiz denecek kadar maliyetli bir şeyi neden iptal etmişler açıkçası anlamıyorum!
Direksiyon altındaki "şoför diz havalandırma" sistemini airbag bağlantılarının fazlalığından dolayı iptal edilmiş olunduğunu düşünmenin yanı sıra "bozuk paralık cebindeki 20 santimetrelik kadifemsi iç döşemeyi iptal ettin de zengin mi oldun bre Mazda?" diyesim var ama yorum yapmıyorum daha fazla...
96-97 modellerde konsolun orta kısmındaki teybin altındaki dikdörtgen cebin ön kenarına bir çıkıntı eklenmiş. Ben genellikle telefonumu buraya koyuyordum ve virajlarda düşebiliyordu. Küçük bir iyileştirme işte...
Üstteki konuda arka sis farının aktif şekilde çalıştığından bahsetmiştik. Bunun yanında ön sis farı sistemi ve tuşu da mevcut şekilde satışa sunulmuş. Araç alınırken ön sis farları var mıydı bilmiyorum ama fabrikasyon tuşu mevcut şuan. Gerçi tuşun dizaynını beğenmedim. Her ne kadar orijinal olsa da sanki yan sanayi gibi bir tipi var. Bu yüzden bendeki fazlalık sis farı tuşlarından kullanarak değiştirdim.
Tuşlardan bahsederken aklıma geldi: Yükseklik ayarlı far sistemi, tuşu olmasa da bu guzuda mevcut. Yani soketleri ön farların orada boş bir şekilde durmakta. Genelleme yapmıyorum ama bordo guzum da dahil 92-95 yılları arasındaki sedanlarda görmemiştim. Belki hatchback'lerde olabilir de...
96-97 model guzuların koltuk döşemeleri 92-95 hatchback'lerin deseninde fakat 92-95 sedanların kalıbında. Daha açık anlatırsam koltuk renkleri sanırım iç kısıma uygun olsun diye hatchback'lerdeki koyu desenden tercih edilmiş. Ama araç sedan olduğu için arka koltukları birbirinden ayrılmayan, başlıkları düz sedan kalıbından kullanılmış. Ön koltuktaki koltuk başlıkları da biraz daha küçültülmüş. Ortaya bir karışık yapılmış gibi aslında... Koltukların rahatlığından bir şey kaybedilmemiş olsa da 92-95 model sedanların klasik havadaki koltuk kumaşlarını daha çok seviyorum şahsen...
Yer döşemeleri, arka koltukların arkasındaki döşemeler ve bagaj döşemesi yine daha basit bir yapıdaki kumaştan döşenmiş. 92-95 yıllarındaki bagaj döşemesi altındaki kontrplak, üç parça halinde olup katlanabilir bir şekilde açılabilirken 96-97'lerde tek parça kullanılmış. Dediğim gibi bu noktada da kimi ince düşünüşlerden vazgeçilerek maliyeti düşürme yoluna gidilmiş gibi hissediyorum.
Yine bagajın yan döşemelerinde de daha ince malzeme kullanılmış. Keza 92-95'lerde bagaj kapağı içindeki döşemede geri vites ampullerini değiştirebilmek için açılıp kapanan kulaklı bir bölüm 96-97'lerde iptal edilmiş. Ampul değiştirmek için döşemeyi sökmeniz gerekiyor kısacası.
Bagaj kısmından görünen arka koltukların yatmasını engelleyen iki adet emniyet kilidi sanırım güvenlikten dolayı eklenen bir özellik. Arka koltuklar 92-95'lerdeki gibi yine baş kısmındaki düğmeye basıp yatırılıyorken istenildiğinde arka kısmındaki bu kilit kısmından engellenebiliyor. Değişik bir eklenti...
Kapılara geldiğimizde yine bu malzeme cimriliğini görmekteyiz. Bu modern havayı yakalamak için daha önceden de bahsettiğimiz gibi ön kapılardaki ceplerin kıvrımları değiştirilmiş. Hoparlör boşlukları tam oval şekilden daha dinamik bir şekle bürünerek hoparlör koruyucu yerlerde noktalı desenden, çizgisel bir desene geçilmiş. Haliyle 92-95'lerde kapı ceplerinde olan halıfleks tarzındaki parça da iptal edilmiş. Buraya kadar her şeyi anlıyorum da arka kapılardaki yol aydınlatmaları neden kaldırılır, anlamıyorum. Ayrıca arka yolcuları orta üst sınıf araçlarda, diğer segmentlerdeki araçlarda olduğundan daha fazla düşünülerek tasarımlar yapılır. Bu neyin nesi şimdi? Torpido aydınlatması gibi bu da büyük bir eksiklik olarak kazındı kalbime...
Tavan kısmına geçelim... Sunroof kontrolü için hemen dikiz aynasının üstüne konuşlandırılan tuşlar ve yanlarındaki harita okuma lambaları gayet şık bence. 92-95 yıllarında harita okuma lambaları ile birlikte bulunan tepe lambasının yerini açıkçası sevememiştim. Yolculuk esnasında açmak için arkaya dönmem gerektiğini bilirim. Bu yönden güzel olmuş bu değişiklik. Tabi yine tepe aydınlatması tek olarak tavanın orta kısmında mevcut. Belki de bu aydınlatmanın arkaya doğru gitmesinden dolayı arka kapılardaki yol aydınlatmasını kaldırmış olabilirler de...
Dikiz aynası çerçevesi siyah renkte. Belki konsol ve sütunlarla uyum sağlamaya çalışılsa da tavan kısmındaki tek siyah renk parça gözümü tırmalıyor. Aynalardan bahsetmişken, yan aynaların açıları 92-95'lere göre biraz daha genişletilmiş. Öyle ki ilk olarak "bu aynalarda bir şey var ama ne?" diye yol boyunca kendi kendime düşünürken aynaların nesneleri daha uzak gösterdiğini fark ettim. Tabi bu da daha geniş bir alanı görmemiz açısından bombeleştirilen camın bir özelliği...
Yolcu kısımlarında yukarıda bulunan tutamaçlar daha sıradan bir şekle bürünmüşler. 92-95'lerde bu kolları çektiğimizde öne doğru gelip, ittirdiğimizde geri gidebiliyordu. Böylece kullanılmadığı durumlarda yer kaplamıyor, kullanılırken de rahatlık sağlıyordu. Yine burada da sunroof ve hava yastıklarının maliyetini çıkaracak kesintiler yapılmış yani...
Sunroof deyince, şahsi olarak çok sevdiğim bir özellik. Hatta aracımı değiştirmemdeki ağır basan etkenlerden biri diyebilirim. İki yönlü olarak çalışması da rüzgar sesi almadan içeriyi hafiften havalandırmaya olanak sağlıyor. Sunroof'un cam olmaması her ne kadar eksik bir özellik olsa da o dönemin teknolojisi için olağan bir durum denilebilir.
Hava yastığının varlığı tartışılmaz tabi ki de... "Airbag de neymiş, kaza anında aracın değeri düşer" gibi cahilce bir düşünceniz yok ise hayat kurtarıcı bir unsur. Tabi 20 yıllık bir aracın hava yastığının kaza anında aktif olup olmayacağı da tartışılabilir, umarım gerek duymayız...
Kısaca özetlersem; 96-97 modellerinde donanımsal olarak her ne kadar küçük şeylerden vazgeçilmiş olsa da güvenlik ve konfor adına büyük şeyler eklenmiş. Bunun yanında kesintiye uğrayan detaylar ve kullanılan malzemelerin kalitesindeki düşüş de bu iki versiyon araçlar arasındaki ikilemin derecesini arttırmakta. Keşke 92-95'lerdeki klasik havayı güvenlik ve konfor ile birleştirerek sunsalarmış, 96-97 modeller düşünülecek bir tarafı kalmadan tercih sebebi olabilirmiş. Fakat bu olumsuz değişimler, olumlu yenilikleri biraz perdelemiş zannımca.
96-97'nin modern yapısı 92-95'in klasik yapısı zevklere göre tercih meselesi tabi. Lakin şahsi görüşüm hep şu oldu benim: "96-97'lerde eksiltilen çoğu şeyi sonradan tedarik ederek bir şekilde toparlayabilirim, fakat 92-95 modellere hiç bir zaman hava yastığı, sunroof gibi yenilikleri ekleyemem".
Not: Bu karşılaştırma aracın sürüş esnasındaki verdiği konfor göz ardı edilerek yapılmıştır. Çünkü yılların verdiği değişimler iki araçta da aynı olmayacaktır. Aracınız ne kadar bakımlıysa, yaşı ne olursa olsun sürüş zevki ve hissettirdiği rahatlık tabi ki daha iyi derecededir. Zaten seçiminiz ne olursa olsun model ve yaşına bakmadan aracın bakımlı olması birinci şart olmalıdır.
Kalın sağlıcakla...
Bilindiği üzere geçen haftalarda 97 model bir guzuya sahip oldum, sonunda, şükür ki... Konusu da burada merak edenler için:
Cemşid
Ayrıca daha önce GE kasaların hatchback ve sedanları arasındaki bazı farklardan bahsetmiştik, onun konusu da burada:
Mazda 626 GE (1991-97) Çeşitli Farklılıklar
Aracımı kısa bir zaman önce almama rağmen daha önce @baykalbilgin 'in 97 aracını da yakından incelemiştim. E iki seneye yakın da 94 model bir guzu kullanınca ve sök-tak işlerini de ziyadesiyle yapınca bu iki versiyon arasındaki farklılıklar da hemen fark ediliyor haliyle. Karşılaştırmamı iki versiyonun da sedan kasaları üzerinden yapacağım. Hatchback'lerde yine farklılıklar görülebilir. Tabi burada çok fazla teknik detaya girmeden bizi ilgilendiren farklılıklardan "bir kullanıcı olarak kendi yorumuma dayanarak" bahsedeceğim. GE kasalarla ilgili teknik bilgiler için de yine kendi çabalarımızla forumcanak oluşturduğumuz şu konuyu inceleyebilirsiniz:
Mazda 626 (1991-1997) Teknik ve Donanım Özellikleri
92-97 yılları arasındaki 626 ile 96-97 arasındaki 626'lar arasında dış tasarım olarak (sunroof hariç) farklılıklar yok denecek kadar az. Tabi burada 96-97 derken hemen hatırlatayım, her 96-97 model 626'larda hava yastığı ve sunroof gibi donanımlar mevcut olmuyor. Bu noktada bayide bekletilmiş araçların sonraki yıllarda piyasaya çıktığını düşünebiliriz. Yine yurt dışından gelip de sunroof, hava yastığı ve hatta cruise control sistemleri olup da 92-95 model olanları da es geçiyoruz. Bizim bahsedeceğimiz direk olarak bayi girişli 92-95 ve makyajlanmış 96-97 olanlardır. Sonradan kafanız karışmasın...
Neyse, konuyu fazla dağıtmadan iki araç hakkındaki gözlemlediğim farklılıklardan bahsedeyim. Hayal kırıklığı olarak görmeyin ama kim ne derse desin yine söylüyorum "ne varsa eskilerde var!" diye klişe cümlemi tekrar edeceğim. Çünkü hem göze hitap açısından hem de mühendislerin düşündüğü incelikler açısından 92-95'ler daha tatmin edici. İlk aracımı aldığımda özellikle ince düşünülmüş ve her parçası tüm olasılıklar düşünülerek montaj edilmiş 626'lara bir kez daha hayran kalmıştım. Bunların çoğu 96-97'lerde de var tabi ama bazı eksiklikler de yok değil...
Dış tasarım:
Az önce de belirttiğim gibi dışarıdan bakıldığında ilk fark yaratan şey elektrikli sunroofumuz. Belki de "D" sınıfı bir araç için çok geç kalınmış bir özellik olarak bu kasanın son yıllarında eklenmiş. Sonraki GF kasaların sedanlarında tekrardan kaldırılmış olsa da bu gibi durumların Türkiye pazarlamasına özgü olduğunu düşünerekten Mazda mühendislerine kızamıyorum.
Bunun yanında olmayan sis farlarının tampondaki yerine takılan kapaklar 96-97'lerde siyah ızgaralı bir parçadan oluşuyor. Neden siyah ben de bilmiyorum...
Arkaya geçtiğimizde bagaj kapağını dışarıdan açmak için eklenen bir tuş var. Bu her ne kadar güzel bir özellik olarak düşünülse de bununla birlikte içeriden bagajı açan kol iptal edilmiş. Buradaki en büyük etken tahmin ettiğim üzere 96-97 sedan'larda hatchback sistemleri kullanılmış olması, 92-95 hatchback'lerde de olmadığı gibi 96-97 sedanlarda içeriden bagaj açma olayı kaldırılmış özetle.
Yine hatchback'lerde olup da 92-95 yıllarındaki sedanlarda olmayan (yeri olup da kendisi ve tuşu olmayan) arka sis farı konsoldaki tuşu ile birlikte aktif olarak eklenmiş. Sis lambası sol arka tarafta tek olarak yanmasına rağmen yine sağ taraftaki kısım boş bırakılmış.
Küçük de olsa hoş bir detaydan bahsedeyim. 92-95 yıllarındaki sedanlarda arka tekerlek önündeki kapı ile birleşen yerde küçük bir siyah parça mevcut iken, 96-97'lerle birlikte yine hatchback'lerde kullanılan uzun parçaya geçilmiş. Bu parça benim bordo guzumda yoktu diye hatta çıkmacılardan bulmuştum. Seviyorum böyle detayları...
Bir de yan aynalar ile ilgili bir farklılık var ama ona aşağıdaki konu başlığı altında değineceğim.
İç tasarım:
Gelelim en çok gördüğümüz ve bütünleştiğimiz yer olan aracın iç kısmına: 92-95 yıllarında "gri" ve "krem" seçenekleriyle satışa sunulan göğüslük kısmı, bu versiyonlarda tek tip "siyah" renk olarak üretilmiş. İyi bakılmadığında kronik denilebilecek göğüslük çatlaması problemi kısmen daha sert bir yapıdaki malzeme ile giderilmiş sanırım. Yani umarım öyledir...
Yine buraya uygun olması için A ve B sütunlarının iç kısmındaki plastik parçalar, kapı içindeki açma kolları ve kolçakları, emniyet kemerleri vs. siyah renkte. C sütunundaki parçalarda ise nedense krem rengi kullanılmış. Rengi biraz uyumsuz olsa da bu parçanın döşemesi kadifemsi bir yapıya sahip olduğundan güzel bir hava katmış. Keşke diğer sütunlara da bunu kullansalarmış diyorum...
Direksiyon ve göğüslük kısmı daha önce de dediğimiz gibi hava yastıklarının eklenmesiyle büyük değişikliklere uğramış. Direksiyon simidine yine dört kolla bağlı airbag'li göbek kısmının kenarlarına iliştirilen iki adet tuşa korna sistemi bağlanmış. İlk başta alışmak zor oldu kendi adıma...
Yolcu hava yastığı eklendiği için 92-95'lerde ortada duran dijital saatimiz gösterge ekranının yanına iliştirilmiş ve haliyle göstergenin de şekli değiştirilmiş. Genel anlamda bu değişiklikler rahatsız edici nitelikte değil. Ama sonradan çıkma parça ararken bu versiyonların çok daha az olmasından dolayı sıkıntı yaşayabiliriz.
Göstergedeki ikaz lambaları 92 sedan ve 92-95 hatchback'lerde olduğu gibi altında açıklaması olmadan sadece simgesel olarak yanmakta. 92-95'lerde bulunan ve fren lambalarındaki bozukluğu bildiren "rear" lambası yenilerde yok. El freni ikaz ışı "P" şeklinde ve "uzun far" ikaz ışığının yanında. Gösterge demişken başka bir şekilde öğrendiğim bilgiyi de buraya sıkıştırayım: Otomatik vitesli 92-95 model kasalarda vites göstergesi bulunmakta. Hangi viteste olduğunuzu gösteren bu ışıklar 96-97'de kaldırılmış.
96-97'lerde siyah renk ile kaplı aracın bu kısmı daha "modern" bir yapı kazandırırken 92-95'lerde mevcut olan renkler ve dizayn daha "klasik" havayı estirmekte. Burada zevk meselesi tercih konusu tabi ama ben bu araçlarda klasik görüntüyü daha çok seviyorum açıkçası...
96-97'lerdeki diğer en büyük eksiklik orta havalandırma peteklerinin salınım özelliği olan "swing" olayının kaldırılmış olması. Yine hatchback'ler ile ortak sistemin bir neticesi olduğunu düşünüyorum.
Klima kontrol panelindeki tuşların çalışma prensipleri değiştirilmiş. 92-95 yıllarındaki tuşlara bastığımızda "tık tık" diye ses geliyordu ve tuş içeri basık duruyordu. Yeni versiyon ile tuşlar dokunmatik bir hal almış ve önceden "içeriden" ve "dışarıdan" havalandırma tuşları ayrı ayrıyken yeni tasarımla teke indirilmiş. Swing özelliği kaldırıldığı için de haliyle tuşu da kaldırılmış. Sağa sola doğru yönlendirdiğimiz klima derecesi ayarı ve fan yüksekliği ayarı tuşu üstündeki aydınlatma kaldırılmış.
Yine en büyük hayal kırıklığı yaşadığım şey torpido gözü aydınlatmasının kaldırılmış olması. Bazen yeni model teneke araba üreticilerini "torpido aydınlatmasını kullanıcıya çok gören zihniyet" diye iğnelerdim, başıma geldi. Yani böyle bir maliyetsiz denecek kadar maliyetli bir şeyi neden iptal etmişler açıkçası anlamıyorum!
Direksiyon altındaki "şoför diz havalandırma" sistemini airbag bağlantılarının fazlalığından dolayı iptal edilmiş olunduğunu düşünmenin yanı sıra "bozuk paralık cebindeki 20 santimetrelik kadifemsi iç döşemeyi iptal ettin de zengin mi oldun bre Mazda?" diyesim var ama yorum yapmıyorum daha fazla...
96-97 modellerde konsolun orta kısmındaki teybin altındaki dikdörtgen cebin ön kenarına bir çıkıntı eklenmiş. Ben genellikle telefonumu buraya koyuyordum ve virajlarda düşebiliyordu. Küçük bir iyileştirme işte...
Üstteki konuda arka sis farının aktif şekilde çalıştığından bahsetmiştik. Bunun yanında ön sis farı sistemi ve tuşu da mevcut şekilde satışa sunulmuş. Araç alınırken ön sis farları var mıydı bilmiyorum ama fabrikasyon tuşu mevcut şuan. Gerçi tuşun dizaynını beğenmedim. Her ne kadar orijinal olsa da sanki yan sanayi gibi bir tipi var. Bu yüzden bendeki fazlalık sis farı tuşlarından kullanarak değiştirdim.
Tuşlardan bahsederken aklıma geldi: Yükseklik ayarlı far sistemi, tuşu olmasa da bu guzuda mevcut. Yani soketleri ön farların orada boş bir şekilde durmakta. Genelleme yapmıyorum ama bordo guzum da dahil 92-95 yılları arasındaki sedanlarda görmemiştim. Belki hatchback'lerde olabilir de...
96-97 model guzuların koltuk döşemeleri 92-95 hatchback'lerin deseninde fakat 92-95 sedanların kalıbında. Daha açık anlatırsam koltuk renkleri sanırım iç kısıma uygun olsun diye hatchback'lerdeki koyu desenden tercih edilmiş. Ama araç sedan olduğu için arka koltukları birbirinden ayrılmayan, başlıkları düz sedan kalıbından kullanılmış. Ön koltuktaki koltuk başlıkları da biraz daha küçültülmüş. Ortaya bir karışık yapılmış gibi aslında... Koltukların rahatlığından bir şey kaybedilmemiş olsa da 92-95 model sedanların klasik havadaki koltuk kumaşlarını daha çok seviyorum şahsen...
Yer döşemeleri, arka koltukların arkasındaki döşemeler ve bagaj döşemesi yine daha basit bir yapıdaki kumaştan döşenmiş. 92-95 yıllarındaki bagaj döşemesi altındaki kontrplak, üç parça halinde olup katlanabilir bir şekilde açılabilirken 96-97'lerde tek parça kullanılmış. Dediğim gibi bu noktada da kimi ince düşünüşlerden vazgeçilerek maliyeti düşürme yoluna gidilmiş gibi hissediyorum.
Yine bagajın yan döşemelerinde de daha ince malzeme kullanılmış. Keza 92-95'lerde bagaj kapağı içindeki döşemede geri vites ampullerini değiştirebilmek için açılıp kapanan kulaklı bir bölüm 96-97'lerde iptal edilmiş. Ampul değiştirmek için döşemeyi sökmeniz gerekiyor kısacası.
Bagaj kısmından görünen arka koltukların yatmasını engelleyen iki adet emniyet kilidi sanırım güvenlikten dolayı eklenen bir özellik. Arka koltuklar 92-95'lerdeki gibi yine baş kısmındaki düğmeye basıp yatırılıyorken istenildiğinde arka kısmındaki bu kilit kısmından engellenebiliyor. Değişik bir eklenti...
Kapılara geldiğimizde yine bu malzeme cimriliğini görmekteyiz. Bu modern havayı yakalamak için daha önceden de bahsettiğimiz gibi ön kapılardaki ceplerin kıvrımları değiştirilmiş. Hoparlör boşlukları tam oval şekilden daha dinamik bir şekle bürünerek hoparlör koruyucu yerlerde noktalı desenden, çizgisel bir desene geçilmiş. Haliyle 92-95'lerde kapı ceplerinde olan halıfleks tarzındaki parça da iptal edilmiş. Buraya kadar her şeyi anlıyorum da arka kapılardaki yol aydınlatmaları neden kaldırılır, anlamıyorum. Ayrıca arka yolcuları orta üst sınıf araçlarda, diğer segmentlerdeki araçlarda olduğundan daha fazla düşünülerek tasarımlar yapılır. Bu neyin nesi şimdi? Torpido aydınlatması gibi bu da büyük bir eksiklik olarak kazındı kalbime...
Tavan kısmına geçelim... Sunroof kontrolü için hemen dikiz aynasının üstüne konuşlandırılan tuşlar ve yanlarındaki harita okuma lambaları gayet şık bence. 92-95 yıllarında harita okuma lambaları ile birlikte bulunan tepe lambasının yerini açıkçası sevememiştim. Yolculuk esnasında açmak için arkaya dönmem gerektiğini bilirim. Bu yönden güzel olmuş bu değişiklik. Tabi yine tepe aydınlatması tek olarak tavanın orta kısmında mevcut. Belki de bu aydınlatmanın arkaya doğru gitmesinden dolayı arka kapılardaki yol aydınlatmasını kaldırmış olabilirler de...
Dikiz aynası çerçevesi siyah renkte. Belki konsol ve sütunlarla uyum sağlamaya çalışılsa da tavan kısmındaki tek siyah renk parça gözümü tırmalıyor. Aynalardan bahsetmişken, yan aynaların açıları 92-95'lere göre biraz daha genişletilmiş. Öyle ki ilk olarak "bu aynalarda bir şey var ama ne?" diye yol boyunca kendi kendime düşünürken aynaların nesneleri daha uzak gösterdiğini fark ettim. Tabi bu da daha geniş bir alanı görmemiz açısından bombeleştirilen camın bir özelliği...
Yolcu kısımlarında yukarıda bulunan tutamaçlar daha sıradan bir şekle bürünmüşler. 92-95'lerde bu kolları çektiğimizde öne doğru gelip, ittirdiğimizde geri gidebiliyordu. Böylece kullanılmadığı durumlarda yer kaplamıyor, kullanılırken de rahatlık sağlıyordu. Yine burada da sunroof ve hava yastıklarının maliyetini çıkaracak kesintiler yapılmış yani...
Sunroof deyince, şahsi olarak çok sevdiğim bir özellik. Hatta aracımı değiştirmemdeki ağır basan etkenlerden biri diyebilirim. İki yönlü olarak çalışması da rüzgar sesi almadan içeriyi hafiften havalandırmaya olanak sağlıyor. Sunroof'un cam olmaması her ne kadar eksik bir özellik olsa da o dönemin teknolojisi için olağan bir durum denilebilir.
Hava yastığının varlığı tartışılmaz tabi ki de... "Airbag de neymiş, kaza anında aracın değeri düşer" gibi cahilce bir düşünceniz yok ise hayat kurtarıcı bir unsur. Tabi 20 yıllık bir aracın hava yastığının kaza anında aktif olup olmayacağı da tartışılabilir, umarım gerek duymayız...
Kısaca özetlersem; 96-97 modellerinde donanımsal olarak her ne kadar küçük şeylerden vazgeçilmiş olsa da güvenlik ve konfor adına büyük şeyler eklenmiş. Bunun yanında kesintiye uğrayan detaylar ve kullanılan malzemelerin kalitesindeki düşüş de bu iki versiyon araçlar arasındaki ikilemin derecesini arttırmakta. Keşke 92-95'lerdeki klasik havayı güvenlik ve konfor ile birleştirerek sunsalarmış, 96-97 modeller düşünülecek bir tarafı kalmadan tercih sebebi olabilirmiş. Fakat bu olumsuz değişimler, olumlu yenilikleri biraz perdelemiş zannımca.
96-97'nin modern yapısı 92-95'in klasik yapısı zevklere göre tercih meselesi tabi. Lakin şahsi görüşüm hep şu oldu benim: "96-97'lerde eksiltilen çoğu şeyi sonradan tedarik ederek bir şekilde toparlayabilirim, fakat 92-95 modellere hiç bir zaman hava yastığı, sunroof gibi yenilikleri ekleyemem".
Not: Bu karşılaştırma aracın sürüş esnasındaki verdiği konfor göz ardı edilerek yapılmıştır. Çünkü yılların verdiği değişimler iki araçta da aynı olmayacaktır. Aracınız ne kadar bakımlıysa, yaşı ne olursa olsun sürüş zevki ve hissettirdiği rahatlık tabi ki daha iyi derecededir. Zaten seçiminiz ne olursa olsun model ve yaşına bakmadan aracın bakımlı olması birinci şart olmalıdır.
Kalın sağlıcakla...
Son düzenleme: